ACIMAK'TAN ALINTILAR
ACIMAK'TAN ALINTILAR
"Genç muallimenin artık hiçbir eksiği kalmamıştı. Acımayı öğrenmişti."
"Diploma aldığımız gün bize devlet ve millete sadakatle hizmet edeceğimize yemin ettirmişlerdi. Bu yemini bu küçük masaya bakan ıslak göz karşısında bir kere daha ettim. Ölünceye kadar ona kul , köle olacağım, hiçbir kuvver beni yolumdan döndürmeyecek."
" Bu yeni başlayan hayat karşısında bir program yaptım. Umdelerimi ,kararlarımı önümdeki masanın kırık taşına kurşun kalemle birer birer yazıyorum :
- Vicdanımın sesini daima dinleyeceğim.
-Meslektaşlarımla son derece iyi geçineceğim.
-Yalan söylemeyeceğim.
-Rüşvet almayacağım.
-Yalnız meslek hayatımda değil,hususi hayatımda da daima afif kalacağım.
-Vazifemi daima hakkımdan üstün tutacağım. Doğruluk ,sebat ve gayretim neticesi olarak terfi ve terakki edersem sevineceğim. Fakat mağrur kalırsam yerinmeyeceğim. Hattâ doğruluktan darp bile görsem nevmit olmayacağım.
Maddeler çoğalıyor, masanın kırık mermeri yazılarla doluyordu. "
" - Şu ağaçlara bakınız,dedi, Zehra Hanım'ın ruhunu ve çocuklara verdiği terbiyenin cinsini göstermek için bunlardan iyi misal olammaz... Bahçede ne kadar sakat,cılız,çarpık ağaç varsa budamıştır. Bütün sıhhatini kuvvetli ve güzel olanlara sarfetmiştir... Onların asker taburları gibi intizamla saf saf dizilmelerine çalışmıştır. Sivri tepeleri kestirir; fazla dalları budar;hâsılı hepsini biribirine benzetir. Birinin ötekinden büyük ve başka türlü olmasına tahammül edemez. İnsan şu bahçeyi âdeta bir fabrikadan çıkmış zannedecek ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen bu yazı hakkında düşüncelerinizi belirtiniz .